• HOSGELDINIZ

    Bulundugunuz site, Burak Bardakci'nin sagdan soldan okuyup ilgisini ceken haberleri alinti yaptigi, dokumanlari, linkleri yayinladigi ve bazen de kendisinin yazdigi (daha dogrusu cabaladigi) yazilari iceren blog denemesidir.
  • Kategorıler

TAŞINDIK!!!! WWW.BOGAPİYASASI.COM

Uzunca süre düşündükten sonra kendi hostuma geçme kararını verdim ve yepyeni bir dizayn ile ve daha akılda kalıcı bir adres ile artık http://www.bogapiyasasi.com ve http://www.burakbardakci.com adreslerinden blogumu takip edebilirsiniz. 

Ayrıca, buradaki eski yazıların hepsine oradan da ulaşabilirsiniz.

http://www.bogapiyasasi.com da görüşmek üzere 🙂

“Palm Pre” iPhone’a rakip olabilecek mi?

 

 

 

 

 

 

 

 

CES 2009 fuarında Palm firması tarafından tanıtılan “Palm Pre” , iPhone’a rakip olarak piyasaya sürülen akıllı telefonlardan biraz farklı. Cihaz, iPhone’un sunduğu bir çok özelliği hatta daha fazlasını sunuyor ve Palm firmasının zor zamanlarından kurtulması için gerekli olan yenilikleri bulunduruyor.

Palm CEO’su Ed Colligan‘a yöneltilen “iPhone’dan daha ucuz fiyata piyasaya sürülecek değil mi?” sorusuna “Daha iyi bir ürünü neden daha ucuza satalım ki” şeklinde verdiği cevaptan iddialı oldukları da anlaşılıyor.

Cihazın teknik özelliklerinden kısaca bahsetmek gerekirse;

  • yüksek hızda bağlantı
  • wi-fi 802.11 b (kablosuz bağlantı)
  • entegre gps – navigasyon
  • geniş 3.1-inch dokunmatik ekran
  • kayarak çıkan qwerty klavye
  • e-mail, outlook (exchange server’a erişmek için) ve kişisel e-mail desteği (pop3, imap)
  • chat programı, sms ve mms
  • yüksek performanslı web browser (flash desteği olup olmayacağı konusunda şu an için bir bilgi yok)
  • multimedya yetenekleri (resim, video, müzik)
  • 3-megapixel kamera flaşlı (fotoğraf yetenekleri oldukça gelişmiş olduğu söylenen cihazın aynı iPhone gibi video çekme özelliği bulunmuyor)
  • standard 3.5mm jack kulaklık çıkışı
  • bluetooth® 2.1 + edr (a2dp stereo bluetooth desteği) (önemli üstünlüklerinden bir tanesi)
  • 8gb bellek
  • usb olarak kullanabilme ve microusb çıkışı (üstün özelliklerden biri daha)
  • yaklaşma sensorü, telefonu kulağınıza koduğunuzda ekranı off edebilmek için
  • ışık sensorü, ışığı bulunduğunuz ortama göre ayarlamak için
  • accelerometer, web ve resimleri telefonu tutuşunuza göre çevirmek için
  • çıkarılabilen pil 

Cihazın yapabildikleri ise;

  • palm’in sync becerisini kullanarak takvimlerinizi birleştirme (outlook, facebook ve google). Örneğin hem outlook, hem google takvim kullanıyorsunuz ve Palm bunu kolaylıkla birleştirip size tek takvim olarak sunabiliyor.
  • Farklı uygulamaları aynı anda açıp aralarında geçiş yapabilme özelliği sayesinde örneğin bir yandan internette gezerken bir yandan chat yapabiliyorsunuz.
  • ekranın en altında uyarı satırı (randevular, text mesajlar gibi)
    \
  • Web’e bağlı uygulamalar, açık olmasalar bile web’den içeriklerini güncelleyebiliyorlar ve kendi kendilerini yenileyebiliyorlar.
  • Dahili arama motoru. Telefon içinde bulmak istediğiniz herhangi bir şeyi (Mac Os X sistemlerde ki spotlight özelliğine benzer) yazarak anında bulabiliyorsunuz. Bu adres bilgisi, oyun vs herşey olabilir.
  • CSS, HTML, XML bilen herkesin kolaylıkla program yazıp geliştirebilmesi.
  • iPhone’un başlattığı akım olan çoklu dokunmayı (multi touch) desteklemesi.
  • GPS, yani navigasyon özelliği.
     
  • \

Telefon 2009 yılının ortalarına doğru çıkacak ve fiyatının 200 – 250 USD civarında olacağı tahmin ediliyor. iPhone’un tahtını sallaması biraz zor gözüküyor ancak şu ana kadar karşımıza çıkan en ciddi alternatiflerinden biri olduğu kesin.

Küçük işletmeler ve Toptancılık sektörü

Son zamanlarda krizin ülkemizi teğet geçtiği haberlerine, iktidar partisinin hiç bir şey yokmuş gibi davranmasına rağmen Amerika kaynaklı olarak başlayan ekonomik kriz önce Avrupa’yı ve sonra ülkemiz dahil bütün dünyayı etkilemiş bulunuyor. Amerika’nın sorunlarıyla hızlı bir şekilde yüzleşmesine çözüm üretmeye başlamasına karşın Avrupa hala tedirgin ve doğru dürüst hiçbir şey yapılmıyor. Bununla beraber ihracatımızın ve dış taleplerimizin büyük bir oranının Avrupa’dan geliyor olması Türkiye’nin 2009 yılında da krizi yaşayacağının habercisi.  

Kriz

Kriz

 

 

Daha çok finans sektörünü ilgilendiren bir krizmiş gibi görülse de en azından Türkiye için kriz daha çok reel sektörde etkili. Bütün gazetelerde ve ekonomi dergilerinde krizden nasıl kurtuluruz, neler yapmamız gerekir gibi bir çok uzmandan (veya hiçbir şey bilmeyen uzman görünümlü kişilerden) tavsiyeleri, önerileri okuyoruz ancak bütün değerlendirmeler üreticilere, büyük ve orta ölçekli işletmelere yönelik.

İşçi çıkarmayın, verimliliğinizi arttırın, likitte kalın, pazarlamaya önem verin, üretim maliyetlerini düşürün gibi hepsi birbiri ile aynı olan basmakalıp öneriler ve çözüm yolları. Ama asıl sorun kimsenin ilgilenmediği küçük esnafta ve buna bağlı olarak toptancılık sektöründe.

Küçük esnafın ne çıkartabileceği bir işçisi, ne likitte kalabileceği parası ne de verimlilik arttırabileceği bir pozisyonu yok. Aynı şekilde toptancılık sektöründe de pazarlama alanında yapabilecekleri çok sınırlı. Üretici olmayan ve onlarca farklı firmanın ürünlerini satmaya çalışan bir firma ne reklam yapabiliyor, ne üretim maliyetlerini düşürebiliyor ne de şu sıralar çok duyduğumuz gibi innovasyon yapabiliyor.

 

Tahtakale

Tahtakale

 Toptancıların merkezi olarak bilinen Beyazıt ve Tahtakale piyasasına baktığımızda eskiden adım atmanın mümkün olmadığı sokaklarda şu an in cin top oynuyor, işlek yerlerde görülen kalabalık ise çoğunlukla kuru kalabalık. Bir kaç yıldır piyasanın durgunluğu krizin ülkemizi etkilemesiyle daha da arttı ve göstergeler daha da kötüye gideceğini işaret ediyor. Çünkü düşük ve orta gelirli kesimin ya cebinde harcayacak parası yok, ya da biriktirdiği bir miktar parayı belirsizliğin getirdiği korkudan dolayı harcayamıyor. Bu da sokaktaki esnafı ve ara sektörleri direk etkiliyor.

 

Benim beklentim büyük firmalar, bankacılık sektörü, otomotiv sektörü gibi büyük oyuncuların olduğu sektörlerin yanı sıra ülke ekonomisini sırtlayan ve istihdamın çoğunluğunu oluşturan küçük işletmeler ve esnaflara yönelik olarak yapılması gerekenlere değinilmesi, hükümetin çözüm üretmeye çalışması, imalat sanayine ve büyük ölçekli firmalara yönelik olan klişe öneriler ve krizden kurtulma rehberi yerine elinden hiçbir şey gelmeyen ve yapabilecekleri çok sınırlı olan küçük işletmelere yönelik bir çıkış yolu hazırlanması. Gazete ve dergi editörleri krizin sadece holdingleri ve bankaları değil özellikle reel sektörü ve alt kesimi vurduğunu bilmeli ve bu konuya dikkat çekmeli. Eğer durgunluk bu şekilde giderse daha bir çok esnafın yok olup gitmesi, işsizliğin katlanarak artması kaçınılmaz görünüyor.

Kendisi kucuk, etkisi buyuk trendler!

14 Mayis 2008’de Ciragan Sarayi’nda duzenlenen The Box Conference etkinligine konusmaci olarak katilan Mark J. Penn,i “Micro Trends” adli kitabindan alintilar yapmis ve keyifli bir sunum gosterisi sunmustu. 25 devlet baskani, 100’den fazla dev sirkete danismanlik yapan (yani trend belirlemede gercekten uzman olan) Mark J. Penn’n sunumu beni oldukca etkilemisti.

Capital dergisininde kendisi ile yaptigi soylesiye dayanarak, bu trendlerden Turkiye icin onemli olan 7 tanesini ve kisa aciklamalarini bulabilirsiniz.

1) Birbirine Uzak Ciftler

ABD’de 3.5 milyon cift ihtiyactan veya secimlerinden dolayi ayri yasama karari aliyor. 15 yil once 1.7 milyon iken bu rakam gunumuzde 2 kat artmis ve dunya genelinde artmaya devam ediyor.

2) Yolda Gecen Sure Artiyor

Konut fiyatlarinin pahalilasmasi dolayisi ile bir cok kisi isine yakin yerlerde oturamiyor ve istedigi hayat tarzini gerceklestirebilmek icin sehir disinda daha buyuk evlerde oturmaya basliyor. Hatta Londra’da calisan bir cok Fransiz, arada 350 km mesafe olamsina ragmen hizli tren sayesinde sabah Londra’ya gelip aksam evlerine Fransa’ya geri donuyor. Ote yandan, ucak fiyatlarinin ucuzlayacagi dusunulurse (uzun vadede) ileride bir cok kisi cok daha uzun mesafelere gundelik olarak calismaya gidebilecek.

3) Evden Calisanlar Ordusu

Teknolojideki ilerlemeler sayesinde evden calisanlarin sayisi hizla artiyor. Gunumuzde 3.4 milyon amerikali gunde 90 dakikasini yolda harcarken, 4.2 milyon kisi evden calisiyor. 1980 yilina gore bu oran tam olarak ikiye katlanmis durumda. Ayrica evden calisanlarin % 58’i kendi isine sahip, % 35’i ozel sektorde, % 4’u ise kamu sirketlerinde calisiyor.

Bunlara dayanarak evden calisanlarin oncelikle bir dernege ihtiyaci oldugu vurgulaniyor. Ayrica home ofis calisanlara yonelik mobilyalar ve sigorta cozumlerinin ileride oldukca ragbet gorecegide yapilan tahminler arasinda.

4) Artik Daha Az Uyuyoruz

Insanlar artik daha az uyuyor ve daha fazla yorulup daha fazla uyanik kaliyor. Bir cok amerikali gunde 8 saatten daha az uyuyor. Uykusuzlugun ekonomiye maliyeti ise 50 milyar dolar.

5) Solak Nufusu Cogaliyor

Solaklarin nufusu hizlica artiyor. Yapilan bir arastirmaya gore solaklarin sag elini kullananlara gore daha cok kazandigi belirlenmis. Ancak en buyuk ilerleme, eskiden sol elini kullananlarin maruz kaldigi dini – kulturel baskinin ortadan neredeyse tamamen kalkmis olmasi. Gelmis gecmis onemli solaklara ornek olarak Napolyon, Einstein, Sezar, Buyuk Iskender, Bill Clinton ve Newton gosteriliyor. Is dunyasinin elinden dusurmedigi Blackberry’lerin bile sadece sag elini kullananlara gore uretildigi dusunulurse, solaklar hala buyuk olcude ihmal ediliyor.

6) Kendi Kendinin Doktoru

Artik bir cok kisi, internetteki saglik sitelerini kullanarak bir kac tiklama ile kendi hastaliginin teshisini koyabiliyor, doktorlari ise sadece recete yazdirabilecekleri ATM ler olarak kullaniyorlar. Hastaler teknolojiyi kullanmaktan oldukca memnunken, doktorlar ise e-mail yolu ile ucretleri nasil tahsil edebilecekleri hakkinda endise duyuyorlar. Internetin ve teknolojinin gelismesi ile birlikte bu trend cok uzun sure devam edecege benziyor.

7) Yeni Yasli Babalar

Sadece ABD’de degil, bircok gelismis ulkede 50 yasin uzerindeki babalarin sayisinda artis yasaniyor. Yeni yasli babalar daha cok enerji icecegi tuketirken, daha fazla cocuk ve aile gelisimi kitaplari okuyorlar ve zihinsel oyunlara onem veriyorlar.

En İyi iPhone uygulamaları

Bir çok saçma eksikliğine rağmen severek kullandığım iPhone için geliştirilen uygulamalardan olmaza olmaz olarak belirlediğim uygulamalar. 

 Cycorder: iPhone’un video kaydedicisi özelliği eksikliğini kapatan bu program ile sesli ve görüntülü kayıt yapmak mümkün oluyor. Ancak programı kullanabilmek için Jailbreak edilmiş yani kırılmış bir iPhone gerek zira programı sadece Cydia üzerinden yükleyebiliyorsunuz.

 Bloomberg: Dünyaca ünlü finans ve ekonomi servislerinden olan Bloomberg’in iPhone için geliştirdiği bedava yazılım.

 BeejiveIM: Fiyatı biraz pahalı olsa da oldukça kullanışlı bir anlık mesajlaşma programı. MSN, Jabber, Google Talk ve diğer anlık mesajlaşma hesaplarınızı bu program üzerinden kullanabilirsiniz.

 AirSharing: Telefonu harddisk gibi kullanarak bilgisayarınızdan herhangi bir dosyayı senkronize etmek zorunda kalmadan yüklemenizi sağlayan yazılım.

 VNC: Ücretsiz VNC client programı. Bu uygulama ile bütün bilgisayarlara hatta mobil cihazlara uzaktan erişim sağlayabiliyor ve kontrol edebiliyorsunuz.

 Facebook: Facebook meraklıları için geliştirilen ücretsiz uygulama ile heryerden arkadaşlarınıza ulaşmanız, resimlere bakabilmeniz hatta chat yapabilmeniz mümkün.

 LinkedIN: Facebook’un iş dünyası versiyonu olan LinkedIn aynı Facebook yazılımı gibi hesabınıza mobil erişim sağlıyor.

MyFootball: Turkiye dahil butun dunya liglerinin ve takimlarin istatistiklerini, fiksturleri, puan durumunu ogrenebileceginiz yazilim.

 MxTube: Youtube videolarini telefonunuza download edebilmenizi sagliyor. Yuklemek icin Cydia gerekiyor.

Ocarina: Flut benzeri bir alete donusen iPhone ile super bir deneyim yasayabilirsiniz. Sirf teknolojinin ne noktaya geldigini gormek icin bile denenmeli.

 WordPress: Benim gibi wordpress yazarlari icin olmazsa olmaz bir uygulama. iPhone uzerinden blog yazmaniza ve duzenlemenize yariyor.

 iDownload: iPhone uzerinden herhangi bir link girerek download yapmaniza olanak sagliyor. Internet olan herhangi bir yerden istediginiz seyi download edebilirsiniz.

 Real Football 2009: Winning benzeri super grafikli futbol oyunu. Oynanisi ilk basta zor olsada alisinca cok zevkli hale geliyor. Ustelik multiplayer ozelligi de var.

 Hero of Sparta: Bir kahramani canlandirdiginiz oyun, playstation’da ki God Of War oyunu ile benzerlik gosteriyor. Tabii ki ona gore daha basit ancak kesinlikle denenmeli.

 Asphalt Elite Racing: iPhone icin yapilmis en iyi araba yarisi oyunu. Multiplayer ozelligi var.

 Ace Tennis: Isterseniz kendi kendinize offline olarak isterseniz internet bagli olmak kosuluyla dunyanin dort bir yanindan oyuncularla canli olarak tenis maci yapabiliyorsunuz. Baglanti kopuklugu pek olmuyor ve cok eglenceli bir oyun.

 SPORE: Electronic Arts tarafindan piyasaya surulen ve ufak bir organizmayi canlandirdiginiz oyunda iPhone’un accelerometer ozelligini kullanarak evrim gecirmeye calisiyorsunuz.

 Enigmo: Belki de iPhone’daki en iyi oyunlardan biri hatta en iyisi. Super bir puzzle oyunu.

 Okey: Turk yazilimcilar tarafindan gelistirilen bildiginiz okey oyunu.

 Batak: Turk yazilimcilar tarafindan gelistirilen bildiginiz batak oyunu 🙂

 Texas Hold’Em: iPhone’un en cok satan uygulamalarindan olan texas hold’em ile dunya sehirlerinden bir cogunda poker oynayabiliyorsunuz ve karsinizdaki rakipleriniz grafiklerden degil gercek kisilerden (sadece goruntu olarak gercek) olusuyor. Oyuncularin verdigi tepkilere gore blof yapip yapmadigini anlayabiliyor, oyunu buna gore oynayabiliyorsunuz. Ayni zamanda oyunun multiplayer destegi de var.

Pogo Sketch Stylus, dizüstüne resim yaptırıyor

Dizüstü bilgisayarların dokunmatik panellerine çizim tableti muamelesi yapan Pogo Sketch Stylus, maalesef şimdilik sadece Apple ürünlerini seviyor.

Pogo Sketch Stylus, dizüstü bilgisayarlardaki dokunmatik panelin (“touchpad”), el yazısıyla notlar almak ya da resim çizmek için kullanılan çizim tabletlerinden birine dönüşmesini sağlayan bir “kalem”. Sketch Stylus, tabii dizüstü bilgisayarın dokunmatik paneline eğim algılama, baskı algılama gibi gelişmiş tablet özellikleri getirmiyor. Ama, bir parmakla sol tuşa basarken diğer parmakla gerçekleştirmek neredeyse imkansız olan hızlı notlar alma ya da basit karalamalar yapma işlerini, tabletsiz gerçekleştirmeyi olanaklı kılıyor. Kötü haber ise, sadece 2008 yılından itibaren üretilen MacBook’lar ve iPhone’larla düzgün çalışıyor olması. Diğer dizüstü bilgisayarlarla uyum sağlayacağı garantisi verilemiyor. Fiyatı 15 dolar.

Firma Web Sitesi: http://www.tenonedesign.com/sketch.php

Kaynak: YAHOYT.COM

Turkiyenin En Begenilen ilk 20 Sirketi

Capital Dergisi’nin bu yil 8’incisini duzenledigi arastirmaya gore Turkiye’nin En Begenilen Sirketleri siralamasi soyle:

1) Turkcell
2) Koc Holding
3) Arcelik
4) Garanti Bankasi
5) Sabanci Holding / Coca Cola
6) Eczacibasi Toplulugu
7) Unilever
8) Ulker
9) Dogus Holding
10) Procter&Gamble
11) Vestel
12) Microsoft
13) Zorlu Holding
14) Turkiye Is Bankasi
15) Turk Telekom
16) Akbank
17) Philip Morris / Efes Pilsen
18) Borusan Holding
19) Bosch
20) Toyota / Siemens

garanti.com.tr “DÜNYANIN EN İYİSİ”

Garanti Bankasi, dunyanin en saygin is ve finans dergilerinden Global Finance tarafindan bu yil 8. Kez gerceklestirilen “Dunyanin En Iyi Bankalari” degerlendirmesinde 2 odule layik goruldu.

garanti.com.tr, dunyadaki tum bankalar arasinda “En Iyi Bireysel Kredi Sitesi” ve “En Iyi Butunlesik Bireysel Banka Sitesi” kategorilerinde birinci secildi. Garanti odulunu, New York’ta duzenlenen bir torenle aldi.

Şirket yaratmanın 12 sıradışı yolu

  Çoğu şirkette, iş dünyasının kökleşmiş gelenekleri, alışagelmiş uygulamaları gözü kapalı kabul edilir.

Şirketler, kültürlerine kolay uyum sağlayacağına inandıkları insanları işe almayı yeğleyip, çalışanlarını birbirleriyle iyi geçinmeye, kurumsal kuralları öğrenmeye ve emirleri harfi harfine yerine getirmeye teşvik ederler.

Ancak günümüzün dinamik ve rekabetçi dünyasında uzun vadede büyümek ve ayakta kalabilmek için şirketlerin kendilerini uygun yeni yönetim tarzları ve yeni ürünler keşfetmeleri şarttır. Bu da ancak inovasyonun yani yenilikçiliğin şirketlerde bir yaşam biçimi olarak benimsenmesiyle gerçekleşebilir. Yenilikçiliğin bir şirkette yaşam tarzı haline getirilebilmesi için, şirket yönetimine ait kökleşmiş inançların çoğunlukla tersine çevrilmesi gerekir.

İşe Yarayan Çılgın Fikirler
İşte Standford Üniversitesi Profesörlerinden Robert I. Sutton da, kurumlarında yaratıcılığı ve yenilikçiliği ateşlemek isteyen yöneticilere yıllardır önerdiği fikirleri “İşe Yarayan Çılgın Fikirler” de bir araya getiriyor. Sutton, yenilik yapmak isteyen şirket yöneticilerine, günümüzde pek çok kurumu başarıya ulaştırmış olan 12 yolu göstererek, tüm şirketleri sıradanlıkla sıra dışılık arasında bir denge kurmaya davet ediyor.

Robert Sutton’a göre yaratıcılığı ateşleyen fikirler: 

* İşe yarayan geleneksel fikirler yerine, işe yarayan garip fikirler geliştirin.

* Büyük olasılıkla başarıyı olacak işler yapmak ve başarının kesin olacağına önce kendinizi, sonra diğerlerini inandırmak yerine, büyük olasılıkla başarısız olacak işler yapın. Başarının kesin olduğuna önce kendinizi sonra diğerlerini inandırın.

* Başarıyı ödüllendirmek, başarısızlığı ve tembelliği cezalandırmak yerine,
başarıyı ve başarısızlığı ödüllendirin. Yalnızca tembelliği cezalandırın.

* İşe değer veren ve yapılan işi destekleyen kişiler aramak, desteklemek yerine, uzak durmanın, dikkati başka yöne çevirmenin yollarını arayın.

* Güvenilir ve pratik şeyler üzerinde düşünüp, bunları gerçekleştirmek için plan yapmak yerine, komik, saçma ve pratik olmayan şeyler üzerinde düşünün. Bunları gerçekleştirmek için plan yapın.

* Geçmiş deneyimlerinizi alıp, kopyalamak yerine, geçmiş deneyimlerinizi tamamen unutun.

* Özellikle yeni işe alımlarda adayları izlemek için iş mülakatları yapmak yerine,
adayları izlemek için değil, yeni fikirler elde etmek için iş mülakatlarından yararlanın.

* Karşı karşıya kaldığınız sorunun esasını hiçbir zaman çözememiş olan insanları görmezden gelmek yerine, karşılaştığınız sorunların aslını çözen insanlara önem verin.

* Mutlu insanlar bulup, kavga etmeyeceklerinden emin olmak yerine,
mutlu insanlar bulup, kavga etmelerini sağlayın.

* Hızlı öğrenen, kurumu hızlı tanıyacak kimseleri işe almak, sevebileceğiniz ve ihtiyacınız olanlarla çalışmak yerine, yavaş öğrenenleri, kurumu zor tanıyacak olan kimseleri işe alın. Sevmeseniz bile sizi rahat ettirecek kimseleri işe alın. İhtiyacınız olmayan kimseleri işe alın.

* Dikkat gösterecek, yöneticilerine ve birlikte çalıştıklarına riayet edecek kimseleri cesaretlendirmek yerine, yöneticilerini ve birlikte çalıştığı kimseleri görmezden gelecek, onlara kafa tutacak insanları destekleyin.

* Sıra dışı fikirlerin uygulanmasında ve kullanılmasında beceriklilik etkinliğin göstergesi olduğuna inanmak yerine, yaratıcı şirketler ve ekiplerde çalışmanın verimsiz ve can sıkıcı olduğuna inanın.

Yazan: Prof. Robert I. Sutton

Disney, Arap film pazarında

Walt Disney, Ortadoğu film pazarına girmeye karar verdi. Şirket Ortadoğu’da çekilecek ve dağıtımı yapılacak bir filme imza atmaya hazırlanıyor. Geçmişte Amerikan yaşam tarzını öne çıkaran filmler yapan şirket, Ortadoğu pazarında başarılı olacağından emin. Walt Disney stüdyoları Uluslararası Produksiyonlar Müdürü Jason Reed, yurt dışına yayılmak istediklerini söylüyor ve Ortadoğu’dan ailelerin oynadığı bir film çekmek istediklerini belirtiyor. Reed, çekecekleri filmin Fas, Mısır, Ürdün, Lübnan, Katar ve Kuveyt’te gösterime girmesini planladıklarını söylüyor. Çekilecek fimin isminin ise ”Son Masalcı” olmasına karar verildi. Yönetmen de Lübnanlı Chadi Zeneddine olacak ancak çekimlerin tarihi henüz netleşmedi.